Uyanınca mı yıkasak, yıkasakta mı uyutsak :)

..tüm gece kafamda deli sorular bir yandan defneyi emziriyorum bir yandan kağıda sorularımı yazıyorum.. yazdıkça ve cevabına henüz erişemedikçe daha çok geriliyorum.. o gece sabahı zor etmiştim.. çok iyi hatırlıyorum :)
ilk işim doktordan bilgi almaktı.. ama okadar çok soru yazmıştım ki kağıda hepsini cevaplamayacağı kesindi.. gruplandırdım sorularımı;

1. doktora sorulacaklar
2. başucu kitabımdan öğrenilecekler
3. anneye danışılacaklar
4. internetten ulaşılacaklar

cevaplarını aldıklarımın yanlarına yapmam gereken notları yazdım bol bol ve iki farklı cevap varsa kendime soru işaretleri koydum çünkü puzzle ı birleştirirken o kısımlarda kendi kararlarımı vermek zorundaydım..

o an öyle zordu ki suyun sıcaklığının 36 mı yoksa 37 mi derece olduğuna kendi başıma karar verebilmek oysa ki.. Termometre icat edilmişti ben neden dirseğimle ölçmeliydim ki, çok riskliydi benim dirseğimdeki hisle defnenin aynı şeyi hissetmesi kararını verebilmek..

sadece o mu.. ah olur mu hiç..banyo kaç derece olmalıydı 22 mi 24 mü, bu doktorlar adamı öldürürler ya direk söylesene 23 olsun diye, talimatı ver uygulayayım harfi harfine dimi ama.. beni böyle dertlere koyuyorsun..

kimyagerim ya tabiki cildinin pH'sı benim en başta düşünmem gereken konu hemde noktalı virgüllü o 5,5 pH, bu banyo ve seçeceğim şampuan ile asla düşmeyecek o kadar diyeyim yani..

peki banyo saati kaç olmalı yani uyanınca mı yıkasak, yıkasakta mı uyutsak hadi gel de bunu doktora, google a sor :)

enerjiden gelecek o suyla yıkayacak değiliz tabiki ilk banyo bu ilk :) amma velakin gel de düşünme şimdi hazır su mu, kaynatılmış su mu?

kaç dakika yıkanacak 5 mi 10 mu 15 mi hadi buna karar verdim kronometre mi kurmalıyım alarm mı.. oofff ya tam kafasında köpük varken zaman biterse..

vücudunu yıkarken annanne yapımı organik plus sabun bezimiz var tabiki ama ilk ya hani farklı banyo lifi mi alınmalı ki acaba?

Eeee aç aç mı yıkanacak yavrum benim yaaa.. yani banyodan sonra da acıkılır sanki hani denizden çıkınca yemek yemek istemek gibi:) ama açkken tansiyonu da düşmez mi ki sıcak banyoda hmm.. dur onu hiççç bilemedim şimdi..

kim yıkayacak, nasıl tutacak, kulağına köpük kaçar mı, su yutar mı, gözü yanar mı, çok ağlar mı......

En iyisi yıkamamak mı yoksa..

Tüm bu beynimle ruhumun kargaşası arasında ben sıkışıp kalmışken.. her şeyi en ayrıntısına kadar planlamaya çalışırken.. bu kararsızlıklarımdan artık başım ağrımaya başlamışken küçük bir ağlama sesi geldi kulağıma..

Defne anneannesinin kucağında ilk kez su ile tanışmıştı bile..Önce suyun sesi arttı.. sonra benim sesim geldi.. ona olan hayranlığımı anlatmaya başladığım duygularımın şarkısı..

sonra elimi uzattım..ellerimi tuttu..vücudunun titremesi durdu.. ve içli içli ağlaması..

Gözlerini açtı, suyun vücuduna akışını izledi..

Anneme gözleriyle teşekkür etti..

Avucunun içindeki parmağımı daha sıkı tuttu.. ve sonra hiç ağlamadı..

O an anladım ki termometreler, doktorlar, kitaplar değil gerçekten de sadece benim dirseğim defnenin hissedeceği sıcaklığı anlayabilirmiş..