Adı: Defne
Soyadı: Gökçe
Tarih: 15.01.2014
Doğum: Normal
Saat: 07:50
Gün: Çarşamba
Varlığını öğrendiğimde 6 haftalıktı.. sadece haftalık
:)
Sürekli bir uyku hali.. canımın ne istediğini
bilememeler, turşu ile çikolatayı aynı anda yemeğe çalışma girişimleri..
rutinin fazlaca dışında baş dönmesi ve sarsıntılar.. Ağlamaların artık anlamını
kaybetmesi öyle ki haber bültenindeki ağaçta kalan ve itfaiye tarafından
kurtarılan kediye dakikalarca hıçkırarak ağlayabilme becerisi.. hakana
küsebilmenin onlarca sebebi.. işe gitmeyi çok istemeyle hiç istememe arasındaki
hızlı geçişler.. sürekli arkadaşlarla görüşüp sanki çok yalnızmışım gibi
hissetmeler..
Tam o sıralar büyükbabamı kaybetmiştim.. benim için
öyle özel birini kaybetmenin vermiş olduğu duygusal dalgalanmalar sandık haftalarca..
bilememişim içimde aslında bir dalgalı denizin
filizlendiğini :)
hamileliğimle birlikte kendimi keşfetmeye başladım..
ne çok sabırsızmışım meğer kendimi çok serinkanlı sanırdım oysaki.. çok
sosyalim diye düşünürken içime kapanıverdim mesela.. kendimi tanımaya, içimdeki
nefesle ömürlük bağımı oluşturmaya, tek bedende birlikte yaşamaya alışmaya
adadım kendimi..
doktorumla hamileliğim öncesinde kurduğum güvenli ve
samimi bağ hamileliğim cesaretli ve endişesiz geçmesine çok büyük destek
sağlamıştı.
1. Not: Eş seçiminden sonraki en önemli seçim doktor
seçimidir bu hayatta :)
Hakan ve benim sevgi ile kendimizi hazır hissettiğimiz
bir zamanda gelişen bir hamilelik olması ayrı bir güzellik ve şefkat
katıyordu.. ve babamızın beni anlamasa da algılamaya çalışan, fiziksel bağ
kuramasa da şarkılarla, minik dokunuşlarla aramızda olduğunu hissettiren
desteği çok önemliydi..
2. Not: Anne adayının en tehlikeli hali bunu ben tek
başıma yapmadım herhalde, kocaman karnımın, şişen ayaklarımın, dönen başımın sebebi
sensin travması yaşaması ve baba adayının bu duruma asla ve asla bir anlam
verememesidir :)
Bol bol nefes egzersizleri yapıyor, olumlamalar
dinliyor, dualar ediyordum.. Nil-Gün "Sağlıklı Hamilelik ve Doğum"
meditasyonu ile doğum anını simule etmek çok keyif veriyordu.. "Bebeğinizi
Beklerken Sizi Neler Bekler" kitabıyla hem kendimi hem içimdeki minik
arkadaşımı takip ediyordum..
3. Not: Huzur ve sakinlik hamileliğin en temel ihtiyacıdır :)
Yediklerimi kontrol altında tutmuyordum, doktorumun
cümlesi bana çok güzel bir öğüt olmuştu " hamileyken anne adayı ceviz
yemedi diye geri zekâlı doğan bir çocuk yok" kendimi bir şey yemek zorunda
yada yememek zorunda hissetmiyordum.. hasta değildim, sadece hamileydim bunu
biliyordum..
4. Not: Hamilelik normal yaşamdan çok bağımsız bir
süreç değil, kendini şartlamamak ve belki biraz da şımartmak gerek :)
Diş etim kanıyor diye, başım dönüyor diye, canım
sıkılıyor diye. diye diye diye sürekli hastaneye, doktor kontrolüne
gitmiyordum.. Sürekli internetten sorgulamalar yapmıyor, çevremdekileri
sorularımla boğmuyordum.. Kendimi dinlemek ve bazı sancılı süreçleri yaşayıp
bedenimdeki ve ruhumdaki değişimleri deneyimlemek inanılmaz heyecan veriyordu..
5. Not: Normal süreçlerin yaşandığı hamileliklerin
muayenehanelerden, ilaçlardan ve ultrasonlardan (temel ihtiyaç dışında) uzak
yaşanması heyecanı ve tecrübeyi arttırır :)
Yasal olan son 3 hafta kalana kadar çalıştım,
hamileyken yaptığım toplantıların, seyahatlerin, sunumların bana kariyer
anlamında ödül olduğunu bilmek için daha zamanım vardı ama içimdeki minik yol
arkadaşımın daha dünyaya gelmeden o sesler ile büyüyor olması o deneyimi
yaşaması ve bilinçaltına sağlıklı, keyifli bilgilerin kodlanması çok hoşuma
gidiyordu..
6. Not: Zorunluluk halleri dışında! ufak ağrılı
sancılı durumlar da dahi çalışmak kafa dağıtmak için, kendini dinlememek için,
kendine yetebilmek için, verimli olabilmek için, üretkenlik için en güzel
ilaçtır :)
Bir arkadaş tavsiyesi ile (doktoruna hayran olan ben
şimdiki aklımla anlam veremediğim bir sebeple) doktorumu değiştirdim. Normal
doğum istiyordum ve tabi ki doğumun günü saati belli değildi mesai
saatlerinde doktorum kendisine en yakın hastanede doğumu gerçekleştirebilecekti
ancak ben o hastanede doğum yapmak istemiyordum.. Maddi olarak bütçe dışına
çıkan durumlar da vardı ama ciddi rakamlar değildi ve benim önceliğim
kesinlikle doktorumdu. Ama nasıl oldu, neden olduysa ben bir şekilde istediğim
hastanede farklı bir doktor ile hem de son ayımda devam ettim.. Çok güzel geçen
hamilelik sürecimin belki de tek pişmanlığıdır :(
7. Not: Hamileliğin son zamanlarında zorunlu haller
dışında! kesinlikle doktor değişimi yapılmamalıdır. Öncelik güvenli bağ kurulan
doktordur ve doktor + hastane seçimleri şartlar uygunsa hamileliğin ilk zamanında
belirlenmiş ve o konu akıl karıştırmayacak şekilde kapatılmış olmalıdır !
Evdeki iznim ödül gibi geldi, son günlerim kalmıştı ve
aralık ayındaydık.. patiklerim, sıcacık polar eşofmanlarım, tarçınlı anne
yapımı çaylarım sahleplerim kurabiyelerimle geçiriyordum günlerimi.. Son
hazırlıklar, alışverişler de tamamlanıyordu neredeyse.. 15 Ocak saat 15:00 için
muayene randevumu almıştım. Hakan doğu seyahatindeydi, 13 Ocak akşam sancım
başlamıştı.. hem lavabodan çıkamıyordum hem sancıdan duramıyordum.. oturmaya
çalışıyordum olmuyordu, uzanıyordum yok, yürümek biraz iyi geliyordu birde ılık
duş..
Hastaneye gitmem için ısrar ediyordu herkes ama kararım kesindi
gitmeyecektim.. yarın Hakan gelecek ve çarşamba günü kontrole onunla
gidecektim.. şuan doğuramazdım ya Hakan yokken olacak şey miydi benim doğuma
gitmem.. Saçmalık! Birlikte yaşanması gereken en önemli, en hassas ve en ikimize
özel anı tek başıma yaşayamazdım.. Gece boyu sancıdan ağladım kendi kendime,
sürekli nefes çalışması yaptım ve doğum olacaksa da yarın hakan gelince olsun
diye dua ettim.. sabaha karşı uyuyakalmışım.. ve neyse ki uyurken doğurmamıştım
:))
14 Ocak tüm gün sancılar devam etti gece ki kadar
olmasa da.. akşam Hakan geldiğinde artık sancıdan dudaklarımın rengi değişmişti
ama o yol yorgunuydu.. duşunu almalıydı, yemeğini yemeliydi, göndermesi gereken
bir raporu vardı onu yapmalıydı sonra biz birlikte hastaneye gitmeliydik. Hakan
kabul etmese de ısrarlarımla yaptı hepsini ve artık kalan son gücümle arabaya
bindim.. Ne doğum çantası, ne başka bir şey yanıma almadan..
Doğum başlamış......
8. Not: Neyi riske attığınızı bilmeniz gerekir,
öncelikleriniz ne olursa olsun.. Hamileyseniz önce siz ve bebeğiniz ! Sanırım
uçaktaki kuralları unutmamak gerekli..
Saat 22:30 da kayıtlar yapıldı ve 2 cm açıklık,
kontroller başladı.. Doktor yok!.. Epidural verildi.. Yürüyüşler yapıyorum,
Hakanla nefes çalışıyoruz, sancım artıyor.. Doktor yok!.. Kontroller devam,
açılma artıyor.. Dayanamıyorum ve 2. epidural yapılıyor.. Doktor yok!.. Tarih
artık 15 Ocak olmuş.. gün ağarıyor.. ben artık tükendiğimi hissediyorum..
doğuma alıyorlar saat 06:30 da.. Hakan'la birlikte giriyoruz içeri..
9. Not: Doğumu eşinizle birlikte deneyimleyebilme
fırsatınız varsa mutlaka elinizden tutsun, yanınızda olsun, nefesiniz olsun,
yaşama tutunma gücünüz artsın..
..dizlerimin birbirine çarpması dışarıdan belli oluyor
öyle titriyorum ki.. Doktor gelmiş!.. Ebe bir yandan kaburgalarımdan
bastırıyor.. kaburgalarım çatlıyor.. bir yandan NST kalp atışlarını
dinliyorlar.. bir yandan bana oksijen maskesi takıyorlar ve sürekli
bağırıyorlar "Daha fazla Ikınnn, bebeğin doğması sana bağlı, hadiii "
Hakan elimi tutmuş, nefes aldırıyor bana sürekli ama onda da bir panik
hissediyorum, bebeğin saçlarını gördük ıkın diyorlar.. Vakum makinesi geliyor,
sebebini anlayamıyorum çok korkuyorum sadece ve vakum uyguluyorlar. Makine
çalışmıyor! Benim gücüm tamamen bitiyor, NST den kalp sesi azalıyor, benim
gözüm kararıyor, "Artık yapamıyorum, öleceğim" diye bağırdığımı
hatırlıyorum.. panik olduğu için Hakan'ın odadan çıkarıldığını..ve doktorun sezaryen için
hazırlığı başlattığını..
Sooon kez ıkınıyorum..
Gözlerim karanlık..
Kulağımda sadece uğultular..
Ellerimde uyuşma..
Başımda fena bir ağrı..
Çok uzak bir ses geliyor kulağıma, çok derinden..
"D.. ef.. n... e B... eb.. ek "
Gözlerimi aralıyorum bulanık, puslu, bir karanlık bir
aydınlık.. Herkes toplanmış üzerine, kalabalık.. rengi mor gibi..
Ağlamıyor !!!!!!!!
"Neden ağlamıyor" derken ağlıyorum ama o iki
kelimem anlaşılmıyor bile..
Çocuk doktoru yanıma geliyor ve "Güzel anne,
Defne en az senin kadar güzel ve bir o kadar yorgun bir savaşçı şimdi biz onu
dinlenmesi için hazırlarken senin plasenta sürecin başlayacak"
" Geçmiş olsun "
" Tebrikler "
" Hayırlı olsun "
***
Ne kutsal bir an ki bu doğum ölümün sıcacık
kumsalından geçmeye ramak kala bir nefes doğuyor gökyüzüne.. şükürlerin en
kıymetlisi sunuluyor o küçücük bedene sığan ömre.. öyle bir an ki bu bir
çocuğun ağlamasına sevinilen tek an olarak kayıtlara geçiyor belki de.. bir
insanın gözlerinden akabilecek en anlamlı yaş süzülüyor yaşanacak güzel
günlere..
10. Not: Çok keyifli hamilelik ve doğum masalları
dilerim isteyen tüm annelere ve doğacak güzel bebeklere..
Biz sağlıkçılar olarak bu kadar duygu modunda hiç bakmadık sanırım.Staj dönemlerimde çokça doğumları görmüşlüğüm de vardır :) Anne olmadığım için de belki empati zor oldu galiba benim için.Bunun dışında Nil Gün'ün meditasyonlarını biz de ailecek kullanıyoruz.Sevgilerimle...
YanıtlaSil:) aslında bukadar duygusal olunmalı mı bilemiyorum doğal bir süreç çünkü farkındayım ama sanırım elde olmayan durumlar o hormonsal dengesizlik anlamsız güldürüp ağlattı beni bol bol :)
SilBit an gözlerim doldu, doğumum geldi aklıma, kavuşma anı paha biçilmez. Sen çok görüşmüşsün sanırım o yüzden son anlarda dermsnın kalmamış. Neyseki defneyle kavuşmuşsunuz, sağlıklı kötü olsun inşallah. Bu arada oğlundan tam 6 ay büyük biz de haziran 2014 doğumluyuz
YanıtlaSilyaz çocuğu demek minik prens :) süreç nasıl olursa olsun sağlıkla sonuçlanması ne kadar büyük mutluluk doğumların :) çok şükür..
SilYayınlarını bulabildin mi canım?
YanıtlaSilYine bakıp yine ağlamaya geldim :D
Mutlu bayramlar o bayram şekeri Defnenle!
Öptüm ikinizi de :*
elimde olanlardan kayıt yapmaya başladım dağınık ufak ufak taşınıyorum :) çok teşekkür ederimm :)
SilYazını okurken aklıma kendi hamileliğim geldi ve gülümseyerek okudum . Oğluma hamileyken Cem Uzan parti kurmuştu ve televizyonda reklamı vardı "dağ başını duman almış " marsıydı. Ne Ağlamıştım eşimde o zamanlar tecrübesiz di tabi kahkahalarla gülmúştü.
YanıtlaSil:)))))) yaa gerçekten sonradan bizlerde halimize gülüyoruz ama o hormonlar en üst düzeydeyken kapı gıcırtısına ağlamak ne kadar doğal aslında :)
SilA! Ne güzel ! Tebrik ediyorum geç de olsa:) Çünkü bloğunu daha bugün keşfettim. Allah analı, babalı büyütsün, ismiyle yaşasın. Maşallah diyeyim nazar değmesin.
YanıtlaSilNe güzelde yazmışsınız, bir çırpıda sıkılmadan okuyabildim. Hoşgelmiş iyikide gelmiş Defne bebek. 3 yaşına girmesine de çok az kalmış. iyi ki doğmuş.. :)
YanıtlaSil